İÇERİK KATEGORİLERİ

Rahim Zarında Kalınlaşma

Endometrial hiperplazi, rahim duvarının normalin dışında kalınlaşmadır. Bu durum ilk belirti verdiğinde kanser tanısı konulmasa da tedavi edilmekte geciktiğinde kansere dönüşebilir. Menopoz öncesi dönemde olanlar, aylık adet gecikmesi yaşayanlar, şeker hastaları ve Polikistik Over Sendromu olan kadınlar daha fazla risk altındadır. Bu hastalığın en sık karşılaşılan belirtisi anormal derecede vanijal kanamanın olmasıdır.

Endometrial Hiperplazi adı verilen durum vücutta salgılanan progesteron hormonunun salgılanan diğer bir kadınlık hormonu yani östrojen miktarını karşılayamamasından kaynaklanır. Halk dilinde rahim zarında kalınlaşma olarak bilinen bu rahatsızlık fazla miktarda östrojen salgılanmasının neden olduğu bir durumdur. Bunun en önemli sebeplerinden biri ise yumurtlamanın gerçekleşmemesidir. Ayrıca dolaşım sistemindeki östrojen hormonunu arttıran obezite ve karaciğer rahatsızlıkları gibi durumlarda da endometrial hiperplazi görülebilir.

Belirtileri Nelerdir?

Endometrial Hiperplazi Belirtileri

Endometrium rahmin iç kısmını saran zardır. Her ay adet kanaması esnasında rahim içinden dökülerek adet kanı ile birlikte dışarı atılır. Yumurtalıklardan salgılanan östrojen hormonu ise bu zarın kalınlaşmasını sağlar. Östrojen hormonunun fazla salgılandığı durumlarda iç zar fazla kalınlaştığı için dökülmez. Bu da adet gecikmesine neden olur. Uzun süreli adet gecikmesinden sonra düzensiz olarak ara ara kanamanın olması en belirgin özellikleri arasında yer alır. Bazı hastalarda ise hiçbir belirti olmaz. Rutin kontroller sırasında da görülebilir.

Kaç Çeşit Endometrial Hiperplazi Yöntemi Vardır?

WHO yani Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan incelemede bu rahatsızlık ilk önce basit ve kompleks olarak iki gruba ayrılır. Bunlar da kendi aralarında Atipili ve Atipisiz olmak üzere sınıflandırılır. Hücrelerin değişkenliğine göre yapılan bu sınıflandırmaların teşhis edilmesinde ultrasonla görüntüleme yöntemi başarı sağlamaz.

Endometrial Hiperplazi

Rahim duvarının kalınlaşması kanser riskini arttırmaktadır. Özellikle Atipili Endometrial Hiperplazi’ de bu risk daha fazladır. Yani bu kanser öncesi meydana gelen bir durumdur. Menopoz sonrası dönemde meydana gelen bu durum riski arttırır. Atipisiz Hiperplazi’ de ise bu risk çok daha düşüktür.

Tanı Nasıl Konulur?

Rahim içinden örnek alınarak kesin tanısı konulan bu rahatsızlığın tanısı patolojik bir tanıdır. Ayrıca Transvajinal Ultrasonografi ile de rahim iç tabakasının kalınlığı ölçülebilir. Bir anormallik görüldüğünde ise Hiperplazi’den şüphelenilebilir.

Tedavi Nedir?

Tipi ne olursa olsun rahim zarında kalınlaşma rahatsızlığının tedavi edilmesi şarttır. Bu rahatsızlık yumurtlamadan kaynaklanan bir rahatsızlık ise bu durumun altında yatan sebep çözülerek hastalık tedavi edilebilir. Bu durum şişmanlık yani obeziteden kaynaklı bir durum ise kişi hemen bir diyetisyene yönlendirilmeli ve kilo vermeye başlamalıdır. Tedavi sonrası da kişi mutlaka kontrol altında tutulmalı ve takip edilmelidir. Tedaviden sonra da kontrol amaçlı rahmin iç kısmından örnek alınarak incelenmelidir.

Atipisiz hiperplazilerde kadın üreme çağında ise kürtaj ve 3-6 ay arasında yapılan ilaç tedavisi %90 oranına yakın başarı gösterir. Atipili Hiperplazilerde ise özellikle menopoz çağında olan hastalarda hemen cerrahi müdahalede bulunulmalıdır. Menopoz sonrası için en etkili çözüm ise rahmin alınmasıdır. Üreme çağında ve çocuk isteyen Atipili Hiperplazi’ye yakalanan hastalar ise çok dikkatli tedavi edilmelidir. Doğumla birlikte bu kadınlarda da rahmin alınması önerilmektedir. Her hastalıkta olduğu gibi bu rahatsızlığın da erken teşhis edilmesi önemlidir.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK YAZILAR